Yükleniyor...
Yükleniyor...
Göz altı torbaları, yaş aldıkça birçoğumuzun karşılaştığı yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkar. Gözlerin altında hafif şişlik ya da şişkinlik olarak kendini gösteren bu durum, yaşlandıkça göz kapaklarımızı destekleyen kasların ve dokuların zayıflamasıyla daha belirgin hale gelir. Zamanla, göz çevresindeki yağ dokusu alt göz kapaklarına doğru kayarak bu bölgenin şişkin görünmesine neden olur. Ayrıca, göz altlarında sıvı birikimi de bu durumu tetikleyebilir. [1]
Genellikle sadece kozmetik bir problem olan göz altı torbaları, ciddi bir sağlık sorununun işareti değildir. Neyse ki, soğuk kompres gibi basit evde uygulanabilecek yöntemlerle bu görünümü hafifletmek mümkündür. Bu yazımızda ‘’göz altı torbaları neden olur?’’ ve ‘’göz altı torbalarına ne iyi gelir?’’ sorularının cevaplarını bulacağız.
Fazla sodyum alımı, vücudunuzun su tutmasına yol açabilir. Bu durum, özellikle yüz ve vücutta şişkinlik olarak kendini gösterir ve genellikle tuzlu bir yemek sonrası sabahları daha belirgin hale gelir. Göz çevrenizdeki ince deri, bu tür şişliklere karşı daha hassastır. Sonuç olarak, göz altı torbaları veya şişlikleri oluşabilir. Neyse ki, vücudunuz zamanla bu şişliği azaltacak ve göz çevresindeki şişkinlik doğal olarak geçecektir. Ancak, bu sürecin birkaç saat veya daha uzun sürebileceğini unutmamak gerekir.
Ağlamak, göz çevresinde sıvı birikimine ve geçici şişkinliğe yol açabilir. Zaman zaman oluşan bu tür göz altı şişlikleri genellikle kendiliğinden ortadan kaybolur.
Yetersiz uyku, göz çevresindeki kasları zayıflatır ve elastik doku olan kolajen kaybına yol açarak göz altı bölgesinde sıvı birikmesine ve şişkinliğe sebep olur. Bu şişlik birkaç saatten 24 saate kadar sürebilir. Eğer düzenli olarak az uyuyorsanız, bazı belirtiler kalıcı hale gelebilir. Çoğu yetişkinin her gece yedi ila dokuz saat uykuya ihtiyacı vardır.
Alerjiler, sinüslerde ve göz çevresinde sıvı birikimine yol açarak göz altı şişliklerine neden olabilir. Alerjik reaksiyonlar ayrıca gözlerin kızarmasına, kaşınmasına ve sulanmasına da sebep olabilir.
Sigara, nargile veya puro içmek gözlerinizde tahrişe neden olabilir. Ayrıca, ikinci el ya da üçüncü el dumana maruz kaldığınızda alerjik bir reaksiyon gelişebilir. Bu da gözlerinizin sulanmasına ve göz altı şişliklerinin oluşmasına yol açabilir.
Göz enfeksiyonu, bir veya her iki gözde göz altı şişkinliğine yol açabilir. Enfeksiyon gözde veya göz kapağında başlayabilir ve genellikle ilk olarak bir gözde görülse de hızla diğer göze yayılabilir. Gözlerinize dokunmaktan veya ovalamaktan kaçınmanız önemlidir. Göz enfeksiyonu genellikle bir hafta içinde iyileşir, ancak antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Gözyaşı kanalları, gözyaşlarını ve gözdeki doğal sıvıyı tahliye eder. Ancak tıkandıklarında, sıvı göz çevresinde birikerek göz altı şişkinliğine neden olabilir. Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, bebeklerde yaygın olmakla birlikte, çocuklar ve yetişkinlerde de görülebilir. Bu tıkanıklık, enfeksiyon, makyaj kalıntıları veya gözdeki bir yaralanma sonucunda oluşabilir. Genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir.
Göz çevresindeki küçük bir çizik veya kesik, tırnak ya da makyaj fırçası gibi şeylerden kaynaklanabilir. Bu tür bir yaralanma, vücudunuz göz bölgesindeki ince, hassas deriyi iyileştirirken göz altı şişkinliğine neden olabilir.
Ayrıca, göz üzerine veya çevresine alınan bir darbe de şişkinlik oluşturabilir. Yumruk ya da sert bir cisimle alınan darbe, gözün hafifçe yer değiştirmesine ve ardından yerine dönmesine neden olur. Bu durum, kanın bölgeye hücum etmesine yol açar, bu da göz altında şişme veya morarmaya sebep olabilir.
Graves hastalığı tiroid göz hastalığı olarak da adlandırılır. Tipik olarak tiroid beziniz tiroid hormonlarını dengelemediğinde ortaya çıkar. Graves hastalığı göz çevresindeki dokuda değişikliklere neden olabilir.
Göz altı şişliği de dahil olmak üzere gözlerde ve görmede yaşanan değişiklikler, mononükleoz belirtisi olabilir. Bu enfeksiyon, "öpücük hastalığı" olarak bilinse de, hapşırık ve öksürük yoluyla da bulaşabilir.
Mononükleozun gözle ilgili belirtileri arasında kızarıklık, ağrı ve şişme yer alır. Bu hastalığa bir virüs neden olur. [1][3]
Çay sadece içmek için değil, aynı zamanda göz altı koyu halkalarını ve torbaları azaltmak için de kullanılabilir. Çaydaki kafein, güçlü antioksidanlar içerir ve cildinize olan kan akışını artırarak UV ışınlarına karşı koruma sağlayabilir ve yaşlanma sürecini yavaşlatabilir.
İki çay poşetini 3 ila 5 dakika demledikten sonra buzdolabında 20 dakika soğutun. Ardından fazla sıvıyı sıkarak göz altı bölgenize uygulayın ve 15 ila 30 dakika bekletin.
Sahip olduğunuz malzemelerle hazırlayabileceğiniz bir soğuk kompres, koyu halkalardan kurtulmanıza yardımcı olabilir. Soğuk uygulamak, kan damarlarının hızla daralmasını sağlayarak geçici bir rahatlama sunabilir. Mağazadan soğuk kompres alabileceğiniz gibi, evde yapabileceğiniz bazı yöntemler de etkili olabilir:
Uygulamadan önce, cildinizin aşırı soğumasını önlemek için kompresinizi yumuşak bir bezle sarın. Kompresi sadece birkaç dakika uygulayarak sonuçları görebilirsiniz.
Dehidrasyon, yani susuzluk da göz altı torbalarına neden olabilir. Günde 6 ila 12 bardak arası su içmenin yeterli olduğu söylense de, bu yaşa, aktiflik seviyesine ya da havaya göre bile değişebilir.
Retinol göz torbalarına nasıl yardımcı olur? Cilde uygulandığında, bu bileşen kolajen eksikliğini iyileştirme potansiyeline sahiptir. Farklı reçetesiz ürünlerde düşük konsantrasyonlarda retinol bulunabilir, ancak daha etkili kremler genellikle bir dermatolog tarafından reçete edilmelidir.
Retinol genellikle günde bir kez, yüzünüzü yıkadıktan yaklaşık 30 dakika sonra cilde uygulanır.
Cildinizi güneş ışınlarından korumak, erken yaşlanma, cilt kanseri ve renk değişiklikleri gibi dermatolojik sorunlara karşı yardımcı olabilir. Bu nedenle, güneş kremi kullanmak göz altı torbalarınızı ve koyu halkalarınızı da iyileştirebilir. Geniş spektrumlu güneş kremleri, hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlar.
Göz altı torbalarının görünümünü iyileştirmek için çeşitli kırışıklık tedavileri kullanılabilir. Bunlar arasında lazerle resurfacing, kimyasal peelingler ve dolgu uygulamaları bulunur; bu tedaviler cilt tonunu iyileştirebilir, cildi sıkılaştırabilir ve göz altı bölgesini canlandırabilir.
Göz altı torbalarının nedenine bağlı olarak, blefaroplasti (göz kapağı ameliyatı) bir tedavi seçeneği olabilir. Bu prosedür genellikle lokal anestezi altında ve ayakta tedavi ortamında yapılır. Blefaroplasti, göz altı torbalarını düzeltmenin yanı sıra şunları da onarabilir: sarkık veya şişkin üst göz kapakları, üst göz kapağında görüşü engelleyen fazla deri, gözün renkli kısmı olan irisin altında beyaz görünmesine neden olabilecek alt göz kapaklarındaki düşüklük ve alt göz kapaklarındaki fazla deri.
Gece rutininizi iyileştirmek, göz altındaki torbaları önlemenize yardımcı olabilir. Özellikle makyaj yapıyorsanız, her gece yatmadan önce yüzünüzü iyice yıkamanız önemlidir. Makyajla uyumanın birkaç olumsuz etkisi vardır: maskara veya diğer göz makyajıyla uyumanız, gözlerinizi tahriş edebilir, alerjik reaksiyonlara neden olabilir ve kızarıklık, şişkinlik veya enfeksiyon riski oluşturabilir. Ayrıca, bazıları yüzünüzü yıkamayı unutmanın kırışıklıklara yol açabileceğini veya cildinize zarar verebileceğini belirtiyor.
Yaşlandıkça göz kapaklarınızı destekleyen kaslar ve dokular zayıflar, bu da gözlerinizin etrafındaki yağ dahil olmak üzere cildinizin sarkmasına neden olabilir. C vitamini alımını artırmak, vücudunuzun daha fazla hyaluronik asit emmesine yardımcı olabilir. Bu temel asit vücutta doğal olarak bulunur, ancak miktarı yaşla birlikte azalır. C vitamini ve amino asitler açısından zengin gıdalar, hyaluronik asit seviyenizi artırarak kolajen üretimini destekleyebilir ve böylece daha sağlıklı bir cilt sağlar. İyi C vitamini kaynakları arasında portakal, kırmızı biber, lahana, Brüksel lahanası, brokoli ve çilekler bulunur.
Çok fazla tuzlu yiyecek yemek göz altı torbalarına sebep olabilir. Çünkü tuz vücudunuzun sıvı tutmasını etkiler ve genel olarak şişkinliğe neden olabilir. Alkolü azaltmak da faydalı olabilir, çünkü alkol dehidrasyona katkıda bulunur ve bu durum göz altlarında torbalar ve koyu halkalara neden olabilir; bu, daha fazla su içmenin faydalarına benzer bir etki yaratır. Nikotin ise cildinizde sağlıklı kolajen oluşumunu destekleyen C vitamini depolarını tüketir. Sigara içiyorsanız, bu durum kırışıklıklar, renk değişikliği, göz altı torbaları ve koyu halkalar gibi sorunlarla karşılaşmanıza yol açabilir.
Nasıl uyuduğunuzun ötesinde, ne kadar uyuduğunuz da bir faktördür. Sınırlı uyku aslında göz altı halkalarına neden olmasa da, az uyumak ten renginizi daha solgun hale getirebilir. Sonuç olarak sahip olduğunuz gölgeler veya koyu halkalar daha belirgin olabilir. [3][4]
Kaynakça
Yükleniyor, lütfen bekleyin...