Saç dökülmesi, her yaşta ve her cinsiyette görülebilen yaygın bir sorundur. Günlük 50-100 tel saç dökülmesi normal kabul edilir, ancak bu miktar arttığında bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Saç dökülmesinin pek çok farklı nedeni vardır ve bazıları basit yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebilirken, bazıları medikal müdahale gerektirir. Genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları, hormonal dengesizlikler ve çevresel etmenler saç dökülmesinde önemli rol oynar. Bu yazımızda, saç dökülmesine yol açan 20 yaygın nedeni detaylarıyla ele alıyor ve olası çözümleri sunuyoruz.
Saç dökülmesinin en yaygın nedenlerinden biri genetik yatkınlıktır. Androgenetik alopesi olarak bilinen bu durum, genellikle erkek tipi kellik olarak adlandırılsa da kadınlarda da görülebilir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde DHT (dihidrotestosteron) hormonu, saç köklerini küçülterek saçın zamanla zayıflamasına ve incelmesine yol açar. Saç döngüsü bozulduğunda, yeni saç üretimi durabilir ve saç telleri daha kısa sürede dökülmeye başlar. Bu süreç ilerledikçe, saç yoğunluğu gözle görülür şekilde azalır.[1]
Saç büyümesi için vücudun yeterli miktarda vitamin ve minerale ihtiyacı vardır. Demir, D vitamini, B12, biotin ve çinko eksiklikleri, saç dökülmesine yol açabilir. Özellikle demir eksikliği, saç foliküllerine yeterince oksijen taşınamamasına neden olarak saç büyümesini olumsuz etkiler. B12 vitamini eksikliği ise saç köklerini zayıflatarak dökülmeyi hızlandırabilir. Biotin ve çinko gibi besinler de saçın elastikiyetini artırır ve saç tellerinin daha güçlü olmasını sağlar.[2]
Hormonal değişiklikler saç dökülmesini tetikleyebilir. Tiroid hastalıkları, polikistik over sendromu (PCOS), menopoz ve hamilelik sonrası hormonal dalgalanmalar, saç dökülmesine yol açabilir. Özellikle tiroid hormonlarının düzensiz çalışması, saçın dökülme evresine daha hızlı geçmesine sebep olur. PCOS ise testosteron seviyelerini artırarak saç köklerine zarar verebilir.[3]
Yoğun stres, saç büyüme döngüsünü bozarak saç dökülmesine sebep olabilir. Fiziksel veya duygusal stres yaşandığında, saç folikülleri dinlenme aşamasına girerek saç dökülmesini artırabilir. Bu süreç genellikle ani kilo kaybı, travma, hastalık veya cerrahi müdahaleler sonrasında ortaya çıkar.[4]
Alopecia areata, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla saç köklerine saldırması sonucu ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Genellikle yuvarlak kellik alanları şeklinde görülen bu durum, zamanla daha geniş alanlara yayılabilir. Bağışıklık sistemindeki dengesizlik, vücudun saç köklerine zarar vermesine neden olabilir. [5]
Düşük kalorili diyetler ve yetersiz beslenme, saç dökülmesini tetikleyebilir. Özellikle protein eksikliği, saçın yapısında önemli bir rol oynayan keratin üretimini azaltarak saçların güçsüzleşmesine neden olabilir.[1]
Saç boyaları, sülfat ve paraben içeren şampuanlar, sık sık ısı ile şekillendirme yapmak (düzleştirici, maşa, fön) saç tellerini zayıflatır ve kırılmalara yol açar. Sürekli kimyasal ve ısıl işlem gören saçlar zamanla yıpranır ve koparak dökülmeye başlar.
Seboreik dermatit, mantar enfeksiyonları ve kepek gibi saç derisi problemleri, saç köklerinin sağlığını olumsuz etkileyerek dökülmeye sebep olabilir. Enfekte olan saç kökleri, yeni saç üretimini durdurabilir.
Kronik hastalıklar, vücuttaki besin emilimini ve kan dolaşımını etkileyerek saç büyümesi için gerekli olan besin maddelerinin eksikliğine yol açabilir. Özellikle diyabet, saç köklerinin zayıflamasına ve dökülmeye neden olabilir.[6]
Bazı ilaçlar saç dökülmesine neden olabilir. Özellikle kemoterapi ilaçları, antidepresanlar, kan sulandırıcılar ve tansiyon ilaçları, saç büyüme döngüsünü bozarak dökülmeye yol açabilir. Kemoterapi ilaçları, hızlı bölünen hücreleri hedef aldığı için saç köklerine de zarar verir ve geçici ya da kalıcı saç kaybına neden olabilir. Aynı şekilde, bazı antidepresanlar hormonal dengeleri etkileyerek saç dökülmesini artırabilir.[4]
Kanser tedavileri, özellikle radyoterapi, saç köklerine doğrudan zarar vererek kalıcı saç kaybına neden olabilir. Radyoterapi uygulanan bölgede saçların yeniden çıkması zor olabilir veya saç telleri daha ince ve kırılgan olabilir.[6]
Sigara ve aşırı alkol tüketimi, kan dolaşımını olumsuz etkileyerek saç köklerine yeterli oksijen ve besin taşınmasını engelleyebilir. Sigara, saç foliküllerine zarar veren toksinler içerirken, alkol vücuttaki besin emilimini azaltarak saç sağlığını olumsuz etkileyebilir.[1]
Menopoz ve andropoz dönemlerinde hormonal değişimler saç dökülmesine neden olabilir. Östrojen seviyelerinin azalması, saçların daha ince ve kırılgan hale gelmesine sebep olabilir. Erkeklerde testosteron seviyelerindeki düşüş de saç dökülmesini artırabilir.[2]
Uyku sırasında vücut kendini yeniler ve büyüme hormonları salgılar. Uyku eksikliği, saç büyümesini olumsuz etkileyerek dökülmeyi artırabilir. Özellikle gece geç saatlere kadar uyanık kalmak ve düzensiz uyku alışkanlıkları, saç sağlığını zayıflatır.[4]
Hamilelik boyunca artan östrojen seviyeleri saçların büyüme evresinde kalmasını sağlar. Ancak doğum sonrası hormon seviyelerinin aniden düşmesiyle birlikte saç dökülmesi hızlanabilir. Bu durum genellikle geçicidir ve birkaç ay içinde düzelir.
Cıva, kurşun ve arsenik gibi ağır metaller, saç dökülmesine neden olabilir. Bu metaller, vücutta toksik birikim yaparak hücre fonksiyonlarını bozabilir ve saç büyüme döngüsünü olumsuz etkileyebilir.[7]
Romatoid artrit ve lupus gibi kronik enflamatuar hastalıklar, saç dökülmesini tetikleyebilir. Bu hastalıklar, bağışıklık sisteminin saç foliküllerine saldırmasına ve saç kaybına yol açmasına neden olabilir.[1]
Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, saç köklerine zarar verebilir. UV ışınları saç proteinlerini parçalayarak saç tellerinin güçsüzleşmesine ve koparak dökülmesine neden olabilir.
Trikotillomani, bireylerin stres veya kaygı nedeniyle saçlarını çekmesine neden olan bir psikolojik rahatsızlıktır. Sürekli saç koparmak, saç köklerine zarar vererek saç dökülmesine ve bölgesel kellik oluşumuna yol açabilir.
Trikotillomani hakkında daha fazla bilgi almak ve nedenlerini öğrenmek için blog yazımızı inceleyebilirsiniz.[7]
Aşırı egzersiz ve anabolik steroid kullanımı, hormon seviyelerini etkileyerek saç dökülmesine neden olabilir. Özellikle vücut geliştirme sporcuları tarafından kullanılan yapay testosteronlar, DHT seviyelerini artırarak saç kaybına yol açabilir.